Psikolium

Loading

Çocukça Şeyler 2 (7-12 Yaş - Okul Çağı)

7-12 Yaş  Grubu Çocukların Gelişimsel Özellikleri

Çocukça Şeyler 1 yazımda çocuğun psiko-sosyal gelişim sürecini Erik Erikson’un kuramı temelinde özetleyerek;   yaşamın ilk altı yılında kazanılan temel güven, özerklik ve girişimcilik duygusunun okul yaşantısına duygusal ve sosyal olarak hazır bulunmayı kolaylaştırdığını vurgulamıştım. Buarada her çocuğun kendine özgü olduğunu, gelişim kuramlarında sözü edilen özelliklerin tüm çocuklarda tamamen gözlenemeyeceğini hatırlatmak istedim.Çocuğunuzun gelişimine dair edindiğiniz kuramsal bilgilerin değeri onların davranışlarını anlamlandırmaya çalışırken sizlere bir çerçeve sunmasıdır. Söz konusu kuramsal bilgileri, çocuğunuzdan gelen diğer verilerle birlikte değerlendirmeniz en sağlıklı yoldur. Hatırda tutulması gereken diğer önemli bir nokta da;   birey belli bir dönemde kazanması gereken özelliği  ( temel güven, girişimcilik vb.)  o dönem içinde geliştiremese de sonraki dönemlerde sağlıklı etkileşimler aracılığı ile bunun telafisinin mümkün olmasıdır.

Okul çağındaki bireyin temel gelişimsel görevi başarı/beceriklilik duygusunu tatmaktır. Bireyin  okul yaşantısında kazanması gereken akademik becerileri  edinmesi,  başarı/ beceriklilik duygusuna önemli derecede katkı sağlamaktadır. Okul öncesi süreçte bireyin psiko-sosyal gelişim görevlerini  başarmasındaki en önemli çevre faktörü ailesiyken,  bu dönemde “ilkokul öğretmeni” devreye girer.  Söz konusu iki faktörün birlikte çocuğun gelişimini desteklediği ideal süreç her zaman oluşmaz.  Çocuğun bu dönemde karşılaştığı  yeni görevleri  ( aileden ayrılmak, ödev yapmak vb.) gerçekleştirirken  belli derecelerde zorlanması beklenebilir bir durumdur. Ailenin çocuğun oyun ihtiyacını ve dikkat süresini göz ardı ederek benimsetmeye çalıştıkları çalışma sistemi onu daha da zorlayabilir. Çocuğa düzenli bir çalışma alışkanlığı kazandırmak,  onu çok fazla ders çalıştırmak anlamına gelmez.  Çocuğun oyun ihtiyacının da, sorumluluklarının da dengeli bir şekilde yerine getirilmesine yönelik rehberlik etmek ailenin en temel görevidir. Ne yazık ki bu dönemde,  ailenin yanı sıra öğretmenlerin dahi kaygılı olduğu gözlenebilir. Temel amacın öğrenmeyi öğretmek olduğu düşüncesinden uzaklaşılarak,  çocuklar özellikle eğitim yaşantılarının başlangıçlarında okuma-yazmayı bir an önce başarmaları adına zorlanmaktadırlar. Ebeveynler diğer çocukları, öğretmenler diğer sınıfları yakalamak adına çocuğun yetişemeyeceği kadar hızlanabilmektedir! Bu durum çocuğun yenilgiyi kabul etmesine ve aşağılık duygusu geliştirmesine yol açabilmektedir.

Bu dönemde çocuk çevresinde var olan şeylerin “ne olduğu, nasıl yapıldığı vb. ” ile ilgili yoğun bir merak duymaktadır. Çocuk, maket yapma gibi etkinliklerde bulunarak;  dikiş dikme,  mısır patlatma gibi pratik şeyler yaparak beceriklilik duygularını geliştirme isteği içindedir. Aile  “yaşına uygun”  etkinlikler ve pratik işler gerçekleştirmesinde destekleyici olduğunda,  bireyde başarı duygusu artar. Yaşına uygun ifadesi çocuğun tüm gelişim görevlerini desteklerken bize yol gösteren temel  kavramdır. Bu desteği verirken akılda tutulması gereken diğer önemli bir kavram da bireysel farklılıklardır. Her çocuğun öğrenme hızı, ilgisi, yeteneği,  başarılı olduğu ve zorlandığı alanlar farklıdır.

Akademik yeterliliklerin  çocuğun başarısında en önemli gösterge olarak algılanması çocuğun diğer yönlerinin görmezden gelinmesine ve  başarılı olacağı  diğer alanlarda gelişim fırsatlarının oluşmamasına neden olabilir. Birey tek bir gösterge ile kendini başarılı ya da başarısız hissedebilir ki; bu da hayatının ve zekasının diğer yönlerine haksızlık olur.

Anne-babalar okuma yazmadaki zorlanmalar ve yaşıtlardan akademik olarak belirgin farklılıklar konusunda haklı endişelere de sahip olabilirler. Bu endişeler mutlaka çocuğun öğretmeni, okul psikolojik danışmanı ve ruh sağlığı uzmanları ile birlikte değerlendirilmelidir.

Ergenlik dönemi gelişim özelliklerine değineceğim üçüncü yazımda, yine Erikson’un psiko-sosyal gelişim kuramı doğrultusunda kimlik oluşturma süreci ve bu süreçte yaşanılan psiko-sosyal değişimlere odaklanılacaktır.

"Bazı ebeveynler tarafından reddedilen, bazı ebeveynler tarafından ürkütücü olarak algılanan, hatta bazı ebeveynleri öfkelendiren bir kavram olan ergenlik bilimsel olarak ne anlama gelmektedir?" sorusuna yönelik bilgileri içeren bir sonraki yazıda görüşmek dileği ile…
 

Uzman Psikolojik Danışman Güler KÖKSAL

Whatsapp Danışma
Web Tasarım | Eskişehir Web Tasarım