Çocukların Oyuncak Seçimi ve Oyununun Önemi

Oyun; Çevresini tanımasına ve anlamasına, etrafında olup bitenlere uyumun sürdürülmesine ve bir olabileceklerin yardımcı olan bir etkinliktir. Oyun; Gerçeğin aksiyonla ve eylemle yeniden keşfedilmesidir.  

Oyuncakları sayesinde çocuklar;

*Kendilerini daha iyi ifade edebilirler.

*Hayattaki farklı sosyal roller (anne, baba, öğretmen vb.) deneyimleri.

*Gerçek hayal arasında köprüler kurarlar

*Empatik olmayı öğrenirler.

*Oto-kontrolde gelişmeler.

*Yaşadıkları öfke, kızgınlık, korku gibi olumsuz koşullar ifade edilir, psikolojik rahatlamayı sağlarlar.

Yaşlara Göre Oyuncak Tercihleri

1-3 Yaş arası çocuklar için seçilebilir türler şu şekilde sıralanabilir:

• İtmeli, çekmeli oyuncaklar
• Farklı sayıda (4-20) parçaları olan yap-bozlar
• Boyalar (parmak boya, pastel boya, boya kalemleri), boyama kitapları
• Oyun hamuru
• Mutfak seti
• Doktor malzemeleri
• Tamir aletleri
• Araba, kamyon, uçak ve tren gibi ulaşım araçlarının oyuncakları
• Orta büyüklükte üst
• Kuklalar
• Üst üste takıp çıkarılabilen bloklar
• Kova-kürek
• Basit, bol resimli hikaye kitapları,
• Bebek elbiseleri, oyuncak bebek arabası
• Müzik aletleri (davul, piyano, marakas, flüt)
• Suda yüzebilen oyuncaklar
• Eşleme kartları
• Hayvan figürleri

3-6 Yaş arası çocuklar için seçilebilen türler şu şekilde sıralanabilir:

• Farklı sayıda (25-50) parçaları olan yapbozlar
• İnşa oyuncakları
• Basit kutu oyunları (kart eşleme, renk-şekil-sayı kavramlarının öğretildiği oyunlar gibi)
• Şekil boyutlarındaki boncuklar
• Abaküs
• Uygulamalı oyuncaklar (tamir aletleri, temizlik seti, dikiş seti, ütü gibi)
• Minyatür oyuncaklar (ev eşyaları, çiftlik seti, askerler gibi)
• Kostümler
• Oyun hamuru
• Boyalar

Oyuncağın göz önünde bulundurarak almak en iyi olacaktır. İhtiyacından fazla alınan parçalı oyuncaklara doyumsuzluğa itilebilirken menzil zaman harcama aralıkları da azaltılabilir. Montaigne'in de dediği gibi "Çocukların oyunu, oyun değil, onların en ciddi uğraşıdır." Bu uğraşlarda bazen kalıcılığın paylaşılmasının onu kaybetmesidir.

Uzman Klinik Psikolog Büşra Gizem SÖNMEZ