Mutluluk, eşlerin birbirine karşılıklı saygısıyla var olabilir. Evliliğinizi eşinizle karşılıklı bir mücadele ortamına dönüştürmeyin. ’Ben’ yerine ’biz’ düşüncesini yerleştirin. Mutluluğunuz kötü huylara kurban gitmesin.
Mutlu olmak isteyen eşler, şu yedi "M"ye dikkat etmelidir.
1. Mutlu olmayı isteyin
Bazen insan eşinde aradığını bulamaz. Hayal kırıklığına uğrar. Mutlu olamayacağı kanaatine varır. Böyle durumlarda hemen yelkenleri suya indirmemek, ümit ışığını söndürmemek gerekir. Beyninize "Bu evlilik yürümez, bu eşle hayat bitmez." yerine "Kayaların altından sular fışkırır. Çamurlu toprakların içinde güller biter." düşüncesini yerleştirin.
2. Mutluluğunuza sahip çıkın
Hayali bir mutluluk peşinde koşmayın. Bu koşu sadece enerji sarf ettirir. Elinizdeki mutluluğa sahip çıkın. Onu avuçlarınızda tutun. Onu büyütmenin yollarını arayın.
3. Mutluluk düğmesine dokunun
Evlilikteki mutluluk sevgi ışığıyla ortaya çıkar. Birbirini seven eşler, zorlukları kolaylıkla aşar. Bunun için elinizi "sevgi" denilen mutluluk düğmesine dokundurun. O zaman gönüller aydınlanır, yürekler aydınlanır ve evler şenlenir.
4. Mutluluğu ’Ben böyleyim’le zayi etmeyin
İnsanın doğuştan bazı huyları olabilir. Ama hatalarının farkına varıp kendini düzeltebilir. Sinirlendiğinde her yeri kırıp döken bey, eşine karşı saygısız olan kadın "ne yapayım elimde değil ben böyleyim" diyerek suçunu gizleyemez. Diyen taraf hatalarını düzeltmek için beynini kurmalıdır. Şayet yine de başaramazsa bir psikolog ya da psikiyatristten yardım almalıdır. Özellikle erkekler, "ben deli miyim" diye bu yardımdan kaçıyorlar. Bunu bir gurur vesilesi yapıyorlar. Halbuki bir insan, duygularını ve hareketlerini kontrol altında tutamıyorsa tutmasına yardım edecek kişiden kaçmamalıdır.
5. Mutluluğun baş düşmanı "güç savaşı"
Mutluluğunuzun arasına ’ben’ duygusunu sokmayın. "Ben daha iyi düşünürüm, akıllıyım, iyi bilirim" diye düşünmek mutluluğu öldürür. Çünkü gücün girdiği yere savaş girer. Savaşın girdiği yerdense huzur pılını pırtısını toplayıp gider.
6. Mutluluk için eşinizi kopyalamayın
Evlilikteki en büyük yanlış, eşlerinin kendilerinin bir parçası olmasını, kendi gibi düşünmesini, davranmasını ve her dediğine "evet" demesini istemeleridir. Daha doğrusu eşlerinin kendilerinin bir kopyası olmasında diretmeleridir. Halbuki, bu yaratılışa zıttır. Çünkü bir elma armuda, armut da elmaya dönüşemez. Fakat bir meyve tabağında yan yana yer alarak birbirlerini tamamlayabilirler.
7. Mükemmellik beklentiniz olmasın
Kimi eş her şeyin mükemmel olmasını ister. Küçük problem karşısında bile panikler, hayatı kararır. Bütün dünyasını o küçük olayın içine hapsedip, mahvolur. "Neden istediğim gibi olmuyor. Eşim istediğim gibi davranmıyor. vs." deyip durur. Bu durum hem kendilerini hem de eşlerini yorar. Yıllar geçtikten sonra "Eyvah! Yazık etmişim hayat ne kadar kısa, ömür ne kadar azmış, boşu boşuna dünyayı kendime zindan ettim." derler. Hiçbir evlilik problemsiz, hiçbir eş de kusursuz değildir.
Yazar: Gülay Atasoy