Evlilik ve boşanma araştırmalarının duayenleri Dr. John ve Julie Gottman 3.000’ den fazla çiftle çalışarak kadın erkek ilişkilerini nelerin bitirdiğini saptamışlardır. Gottman kendisine danışan olarak gelen çiftleri gözlemler; terapi boyunca kendine özgü bir metodoloji uygular ve çiftlerin ilk beş yıl içinde evliliklerini sürdüreceklerini ya da boşanacaklarını tahmin eder. Bu tahmini %94,7 oranında doğru çıkmaktadır.
Peki ya Gottman’ı haklı çıkaran nedir? Gottman çiftlerin diyaloglarında; mahşerin dört atlısını kullanıp kullanmadıklarına bakar. Mahşerin dört atlısı ise; eleştiri, savunma, duvar örme ve aşağılamadır. Çiftler eğer bunları eşleriyle olan ilişkilerinde kullanıyorlarsa sona yaklaşıyorlar demektir.
Eleştiri; karşımızdakinde sürekli hata bulma, onu ve davranışlarını yargılamadır. Bilinenin aksine partnerimize
‘yapıcı’ olsun adına söylediğimiz birçok şey de eleştiri kategorisine girer. Yani tartışma sırasında, çiftlerin birbirlerinin davranışlarından ziyade, karakter ve kişilik özelliklerini eleştirmeleridir. ‘Sen zaten anlamıyorsun ki; senin algın bozuk, ….yapsan şaşardım zaten ’ vb içeren kalıp yargıları içeren sözlerin her biri eleştiridir. Bu tur eleştirilere maruz kalan kişiler kendilerinde bir sorun olduğunu düşünüyor ve ilişkiden kendilerini kurtarmanın yollarını arıyor. Demek ki tüm sorun ‘benim’ diye olumsuz bir inanç geliştiriyor. İlişkide kendisinin takdir ihtiyacı karşılanmıyor ve yalnızlaşıyor. Ayrıca bu kişiler kendilerini ilişkinin içinde hep uğraşan ancak yetersiz ve işe yaramaz olarak algılıyorlar.
Savunma ise romantik ilişkilerde bir diğer yapılmaması gereken davranış türlerinden biridir. Pek çok kişi eşinden herhangi bir eleştiri aldığı anda hemen savunmaya geçer. Bu davranış da direk saldırmak yerine başka yolla eşini suçlama biçimi şeklinde karşımıza çıkar. Çiftlerin karşı tarafı anlamaya çalışmadan, sürekli kendilerini savunması onların ilişkide sorumluluktan kaçtıklarını gösterir. Her davranışa bahane bulmak, kendi davranışlarını sürekli rasyonelleştirmek, karşı taraf fikrini söylediğinde “sen bunu daha çok yapıyorsun” deyip oku ona çevirmek, karşı tarafı hiç dinlemeden direkt kendi fikrini söylemek savunma davranışları arasında yer alır. Savunmaya geçerek eşinize bu ‘benim değil’ ‘senin problemin’ demiş oluyorsunuz. Örneğin; “ durum, senin şu davranışından kaynaklanıyor ya da sen böyle yaptığın için ben böyle davranıyorum” gibi. Dolayısıyla çözüm bulunmuyor.
Duvar örme; ise çiftler arasında aslında çok gördüğümüz klasik bir manzaradır. Partnerden biri ilişkiye dair sürekli
serzenişte bulunur, sorunu masaya yatırmaya ve dolayısıyla çözmeye çalışırken diğeri ise sessiz kalır. Tepki vermeden sadece eşini dinler. Tehlikesiz gibi görünse de çiftlerin ilişkilerine en çok zarar veren davranışlardan bir tanesidir. Eşlerden biri endişesini dile getirdiği zaman, diğer eş bunu tamamen yok sayıyor ya da konuyu değiştirmeye çalışıyorsa, karşı taraf öfkelenir. Kendini kapatan eş karşı tarafa duygusal ve fiziksel olarak ‘sen yoksun’ ya da ‘sen değersizsin’ mesajı vermektedir. Tartışmalarda çoğu zaman endişesini paylaşan eşin ‘susma, tepki ver! Beni bu sessizliğin öldürüyor, çıldırıyorum’ dediğini duyarsınız.
Aşağılama ise; ilişkilerin tümünde en olumsuz duygu yaratan ve yıkıcı olandır. Eskilerin deyimiyle saygıyı tamamen ortadan kaldıran kötü sözleri içeren bir konuşma biçiminin olduğu yerde zaten sağlıklı bir ilişki beklenilemez. Aşağılama kişinin direk kimliğine zarar verir, saldırgandır ve inciticidir. Örneğin, eşin yaptığı davranışı değil de kişiliği eleştirmek “benimle bunu paylaşmanı isterim” yerine “sen çok bencilsin demek”; sorunu başka boyuta iter. Eşle konuşurken ona aşağılayıcı şekilde sözler kullanmak örneğin, dalga geçmek, isim takmak vücut diliyle de gözlerini devirmek, ağız bükmek gibi bunu destekleyici şekilde davranmak ilişkiyi temelden sarsar. Bu davranışları yaptığınızda eşinize giden mesaj ona hiç değer vermediğiniz, onun benliğini küçümsediğiniz yönünde oluyor. Aşağılamada kırıcı olan asıl şey; sen sadece ilişkimizde değil, sen tek başına ve ‘insan’ olarak da kötüsün. Bu durumda çiftler ayrılsa bile, kişinin özgüvenine, kendilik algısında ve öz saygısında ciddi bir yıpranma olasıdır.
Aliye Karasahin
Kaynakça
Gottman, John, Nan, Silver. ‘’Evliliği Sürdürmenin Yedi İlkesi’’
Bağlanma kuramcılarına göre, insanın yetişkinlikte yaşadığı romantik ilişkilerin niteliği ve partnerinden beklentileri, kişinin küçüklüğünde annesiyle kurduğu bağlanma stili ile belirlenir.
Bu bozukluğun en öne çıkan özellikleri, kişiler arası ilişkilerde, kimlik duygusunda ve duygulanımda tutarsızlıklar ile dürtüleri kontrol etmekte zorluk çekmedir.…
İnternet bağımlılığı bir hastalıktır. Bağımlılık tanımına bakarsak; genel olarak bir kişinin, bağımlı olduğu nesneden uzak kalamaması ve bu nesneye ulaşamadığında…
Günümüz Türkiyesinde 37 milyon kutu antidepresan ilaç kullanılıyor ve bunların temelinde genelde ‘depresyon’ çıkıyor. Türkiye’de antidepresan kullanım oranının son beş…
Bu bozukluğun en öne çıkan özelliği, düzenlilik, mükemmeliyetçilik, zihinsel ve kişiler arası ilişkilerde kontrollü olma gereksinimidir. Bundan dolayı esnek olamazlar…
Çocuklar ölüm kavramını ilk ne zaman tam anlamıyla kavrıyorlar? İlk araştırmalar (1940’larda) ölüm kavramının yetişkin düzeyine ulaşmadan iki ön evreden…
Çoğu zaman fiziksel yapıdaki artış anlamına gelen ‘büyüme’ ile niteliksel özellikleri de içeren ‘gelişme’ birbirleri ile karıştırılan kavramlar olarak karşımıza…
Kaygı (anksiyete) bir olay ve durum karşısında yoğun bir korku ve panik duyma halidir. Bu kaygıyı tetikleyen faktör ortadan kalktığında…
Çocukların psikolojik ihtiyaçları en az fiziksel ve sosyal ihtiyaçlar kadar önem taşımaktadır. Ailelerin, çocukların ihtiyaçlarına cevap verme şekli çocukların da…
Yeryüzünde yaşayan tüm canlıların içsel dürtüleriyle ortaya çıkan fiziksel, sosyal, ve psikolojik gereksinimleri vardır. Bireylerin bedensel ve ruhsal olarak sağlıklı…
Ergenlik; çocukluk ile yetişkinlik arasında fiziksel, duygusal ve bilişsel olarak değişim gösteren, bir olgunlaşma ve geçiş dönemi olarak değerlendirilir. Ergenlik…
Onaylanmak, takdir görmek, fark edilmek, övülmek her yaş grubundan insanın ihtiyacıdır. Var olduğunun, yaşadığının, fark edildiğinin ve önemsendiğinin kanıtı niteliğindedir.…
Travma, yaşamda ani olarak gelişen, günlük rutini bozan, stres ve kaygı yaratan yaşantılar olarak tanımlanabilmektedir.
En sık görülen ruh sağlığı bozuklukları ise kaygı, öfke, davranış bozuklukları, otizm, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu gibi sorunlardır.
“ben kimseye hayır diyemiyorum, zorlanıyorum” cümlesini sıkça duymuşsunuzdur, hatta belki söyleyenlerden biri sizsinizdir. Aslında “hayır” kelimesi her bireyin çocukluğunda söylemeyi…
İş stresi ve yoğunluğu, hayattaki sorumluluklarımız, kendi hayatımız veya sevdiklerimiz adına hissettiğimiz korku ve kaygılar bazen ağır gelebiliyor. İstemsizce ya…
Özellikle kişilik gelişiminde çok önemli bir zaman dilimi olarak nitelendirilen 0-6 yaş grubunda edinilen bilgiler tamamıyla ailenin yönlendirmesiyle kazanılır. Siz…
Ebeveynlik yeni bir bireye rehberlik etme, yeni bir dünya oluşturma ve şekillendirmede kılavuz olmaktır bir anlamda. Okula başlamak üzere olan…
Sonbahar bir geçiş mevsimidir ve her ne kadar parlak güneşe rastlasak bile her defasında ona eşlik eden soğuk bir rüzgar…
Kişiliğin temelini özgüven duygusu oluşturmaktadır. Özgüven duygusu, ailesel yaşantı içerisinde 0-6 yaş arasında kazanılır. Çocuk, yaklaşık bir yaşından itibaren bir…
Psikoterapi ruh sağlığına ilişkin sorunların, bir profesyonel ile konuşulması yoluyla çözümlenmesi girişimlerine verilen genel bir addır. Psikoterapi bir çok ruhsal…
Okul çocuklar için ilk sosyalleşme kurumu olmasına rağmen çoğu çocuk için korku unsuru olabiliyor. Okul fobisi çocuğun okula gitme konusunda…
Okulların açılmasıyla birlikte okula yeni başlayan çocuklar ve ebeveynleri kendilerini okulların kapısında göz yaşlarının yakınmalara karıştığı karmaşık ve zorlu bir…
İnternet bağımlılığı bir hastalıktır. Bağımlılık tanımına bakarsak; genel olarak bir kişinin, bağımlı olduğu nesneden uzak kalamaması ve bu nesneye ulaşamadığında…
Dikkat eksikliği dikkat süresinin ve yoğunluğunun yaşına göre olması gerekenden az olmasıdır. Dikkatin belirli bir noktaya toplanamaması, kolayca dağılması gibi…
Paylaşımcılık tamamen doğuştan gelen bir duygu değildir. Çocuklar paylaşma duygusunu sonradan kazanırlar. Paylaşma büyük ölçüde bir arada ve beraber yaşamanın…
Kişinin cinsel eylemde bulunma yetisinin yerinde olmasına rağmen cinselliğe karşı belirli bir istek azlığı ya da hiç olmaması durumudur. Kadınlarda…
Efsane olmuş ağızdan ağıza, kulaktan kulağa dolaşarak yayılan çoğu zaman kaynağı gerçek olmayan bir kavramdır mit. Toplum içerisinde yerleşik mitler…
Uyku bir bütün olarak değerlendirilmeli, gündüz uykusunun gece uykusunu etkilediği unutulmamalıdır. Bu yüzden, çocuklarınızı mümkün olduğunca okul öncesi eğitimden geldikten…
Cinsel sağlık, yaşı medeni durumu ya da cinsel tercihi ne olursa olsun, cinsellik insan hayatının önemli bir parçasıdır ve yaşam…
Evliliğin temelini karşılıklı iletişim ve fikir çatışmaları oluşturur. İçerisinde tartışmayı barındırmayan bir evlilik düşünmek, bunu hayal etmek ve bunu sağlamak…
Kardeş kıskançlığı, yeni bir kardeşin gelmesi ya da gelme düşüncesi, aileye yeni birinin katılması, çocuğun benliğine yönelik bir tehdit olarak…
Siz de çoğu ebeveyn gibi, çocuğunuzun telefonla, tabletle ya da bilgisayarla çok fazla zaman geçirdiğinden yakınıyorsanız, ufak tefek adımlarla durumu…
Fazla yemek yemek de, aç kalmak kadar vücudumuzun tepki vermesine sebep olan bir durumdur. Yemek yedikten sonra mide sindirim işlemine…
Duygulardan arınmış mekanik beden hareketleri. Kimsenin birbirine sorumlu olmadığı istersen dönüp arkanı uyuyabildiğin, istersen çekip gidebildiğin ilişki biçimi.
Anne baba tutumunun kalitesi çocuğunuzun gelişiminde kilit faktördür. Çocuklar günlük vakitlerinin çoğunu ailesiyle geçirir. Bu nedenle de ebeveyn tutumları çocukların…
Bebekler, doğuştan dil ve konuşma yeteneğiyle doğarlar; ancak yönlendirme çok önemlidir. Araştırmalar, çocuğun nasıl ve ne zaman konuşmayı öğrendiği konusunda,…
Kanser hastalığı ve ruhsal yapımız arasında, görünmeyen fakat oldukça kuvvetli bir bağ olduğu kanıtlanmıştır. Kanser tanısı alan bir hasta, ilk…
Çocuklar, hayata gözlerini açtıkları toplumun ve ailenin kurallarını anlamak isterler ve buna ihtiyaç duyarlar. Onlardan ne beklendiğini, diğer insanlarla birlikteyken…
Panik bozukluk; beklenmeyen bir anda ani ortaya çıkan, panik ataklar ile seyreden bir hastalıktır. Panik ataklar ise; panik bozuklukta yaşanılan…
Bağlanma kuramcılarına göre, insanın yetişkinlikte yaşadığı romantik ilişkilerin niteliği ve partnerinden beklentileri, kişinin küçüklüğünde annesiyle kurduğu bağlanma stili ile belirlenir.
Her birey kendi yaş ve eğitim grubundaki bireylerle, kendi kapasitesine göre kıyaslanmaktadır. Elimizdeki çalışmaların da ışığında artık hangi hastalıklarda beynin…
Çalışan annelerin çocuklarına karşı olan, "Acaba ona yeterince vakit ayırabiliyor muyum?" vicdani sorgusu zihinlerini meşgul eden en önemli sorudur. Önemli…
Etrafınızda şimdiki aklım keşke gençken olsaydı diyen olgun insanlar vardır mutlaka. Çok sık karşılaşırız bu sözle. Geçmişteki hatalarını telafi etmek…
Dikkatinizi çekiyordur mutlaka sürekli mutsuz olduğundan, hayatının istediği gibi gitmediğinden, insanların ona hiçbir zaman hak ettiklerini vermediğinden yakınan insanlar. Sürekli…
Gençlik döneminin ergen için sorunlu bir dönem olduğu ve bu dönemde ergenin toplumla ve ailesiyle çeşitli çatışma ve problemler yaşadığı…
Çocuklar ölüm kavramını ilk ne zaman tam anlamıyla kavrıyorlar? İlk araştırmalar (1940’larda) ölüm kavramının yetişkin düzeyine ulaşmadan iki ön evreden…
Cinsellik yaşamın bir parçasıdır. Yok saymak mümkün değildir. Böyle olunca, çocukların yaşamında cinsellikle ilgili soruların doğru zamanda ve doğru bir…
Mutlu olmak için ilk yapmamız gereken, başkalarından beklentilerimizi bir kenara bırakmak ve bu duygu durumundan kurtulmaktır. Çünkü onlar mutluluğumuzu bizim…
Ergenlerde kendine zarar verme davranışlarının başında ''Kesme Davranışı'' geliyor. En sıklıkla kullanılan ve belirli periyotlarda tekrarlayıcı olduğunu gözlemlediğimiz bir davranıştır.…
Kaç yaşında olursa olsun her öğrenci, yıl boyunca yaz tatilini bekler ve tatilini gönlünce geçirmek ister. Tatiller, dinlenmek ve yenilenmek…
Çocuklara yaz tatillerini nasıl geçirmek istedikleri sorulduğunda çoğu çocuk, “ Hiçbir şey yapmadan, uyuyarak, televizyon izleyerek, bilgisayarda oyunlar oynayarak ve…
Öfke normal ve sağlıklı bir duygudur ve her insan öfke duygusunu yaşar. Öfke kontrolden çıkıp da yıkıcı hale dönüşmediği sürece…
Bu bozukluğun en öne çıkan özellikleri, kişiler arası ilişkilerde, kimlik duygusunda ve duygulanımda tutarsızlıklar ile dürtüleri kontrol etmekte zorluk çekmedir.…
Günümüz Türkiyesinde 37 milyon kutu antidepresan ilaç kullanılıyor ve bunların temelinde genelde ‘depresyon’ çıkıyor. Türkiye’de antidepresan kullanım oranının son beş…
Mastürbasyon ergenlik döneminde özellikle erkek çocukta en yaygın olan cinsel etkinliktir. Mastürbasyonun nedeni, en basit şekliyle tamamen fiziksel olan cinsel…
Stres altındayken insan içgüdüsel olarak iki tepki vermektedir. Ya kaçacak ya savaşacak… Bedenimizin bütününü korumak adına beynimiz bu komutu verir.…
Evlilik insan yaşamının kalitesine dair bir barometre gibidir. Yaşamınızın kalitesi evliliğinize bakarak anlaşılabilir. Ve bu paralelde iyi bir evlilik kişinin…
Bazı çocuklar okula başlamadan önce çok istekli olsalar da okul zamanı geldiğinde bu istekleri kalmaz;okulda ilk gün korkusu yaşar ve…
Alt ıslatma iki şekilde görülmektedir. “Birincil Enuresis” ve İkincil Enüresis diye adlandırılmaktadır. Birincil enuresis yani “Birincil alt ıslatma” kas kontrolünün…
Her oyun farklı gelişim alanlarına destekte bulunmaktadır. Hal böyle olunca, oyuncak seçerken çocuğun bulunduğu gelişim alanı dikkate alınarak seçim yapılmalıdır.…
Çocukların öğrenme gereksinimlerini karşılarken en önemli husus çocuğun kendisidir. Çocuğa öğretilecek hiçbir şey çocuğun kendisinden önemli olamaz. Çocuğun öncelikle duygusal…
Bu bozukluğun en öne çıkan özelliği, düzenlilik, mükemmeliyetçilik, zihinsel ve kişiler arası ilişkilerde kontrollü olma gereksinimidir. Bundan dolayı esnek olamazlar…
Mutluluk, eşlerin birbirine karşılıklı saygısıyla var olabilir. Evliliğinizi eşinizle karşılıklı bir mücadele ortamına dönüştürmeyin. ’Ben’ yerine ’biz’ düşüncesini yerleştirin. Mutluluğunuz…
Akran Zorbalığını tanımlayacak olursak eğer bir ya da birden fazla çocuğun özellikle kendinden güçsüz çocukları kasten ve sürekli rahatsız etmesi…
Çocuk doğduğu andan itibaren çevresi ile kurduğu etkileşim sayesinde kendine ve dünyaya ilişkin bilgiler oluşturur. Psiko-sosyal gelişim kuramını ortaya koyan…
Okul çağındaki bireyin temel gelişimsel görevi başarı/beceriklilik duygusunu tatmaktır. Bireyin okul yaşantısında kazanması gereken akademik becerileri edinmesi, başarı/ beceriklilik duygusuna…
Artık günlük yaşamımızda sıkça duymaya başladığımız “farkındalık” terimi ne anlama geliyor? Yaşıyorsak zaten farkında olmamız gerekmiyor mu? Aklımız, zihnimiz yerinde.…
Evliliğin ilk zamanları ve balayı geçtikten sonra sorunlar çıkmaya başlıyor. İşte para, arkadaşlar, programlar konusunda çiftlerin düşmemeleri gereken hatalar...
Günümüz koşullarında çocuk yetiştirmenin çok da kolay olmadığı, hatta epey zorlaştığı söylenebilir. Aile büyükleriyle birlikte oturma devri çoktan kapandı ve…
"Öfke ile beraber akıl da uçar gider" demiş E. Lessing. Öfkenizi ister dışa dönük yaşayın, isterseniz içinize atın sonuçta ya…
Obsesif kompulsif bozukluk (OKB), DSM-IV-TR(Amerikan Psikiyatri Birliği: Psikiyatride Hastalıkların Tanımlanması Ve Sınıflandırılması El Kitabı, Yeniden Gözden Geçirilmiş Dördüncü Baskı)’deAnksiyete Bozuklukları…
Pek çok anne, çocuğunun gerektiği gibi beslenemediğini düşünür. Bunların bir kısmı, sadece kuruntudan ibaret olmakla birlikte; bir kısmının da gerçeklik…
Yeni bir eğitim-öğretim yılının 1.dönemini tamamlamış bulunmaktayız. Birinci dönem karnesi çocuğun başarını temsil eden bir sonuç değil; sizlere ve çocuğunuza…
Sevgili öğrenciler; yeni bir eğitim-öğretim yılının 1.dönemini tamamlamış bulunmaktayız. Sizlere önerimiz hem tatil sürecinde iyi dinlemeniz hem de kendinizi tarafsız…
Sevgili anne ve babalar 2015-2016 Eğitim-öğretim yılının ilk dönemini çocuğunuz ile birlikte bitirmiş bulunmaktasınız. Evet, belki de bu ilk dönem…
Aşık olmak ingilizceden çevirdiğimizde ‘aşka düşmek’ olarak çevrilebilir. Bakıldığında doğrudur da, düşmek pasif bir eylemdir ve aşk kaçınılmaz olana teslim…
Geçtiğimiz ay Lütfi Kırdar 'da düzenlenen Anne-Çocuk fuarına katıldım bir dostumuzun standında. Benim için çok heyecan verici bir katılımdı zira…
İnsanları şöyle bir gözlemlediğimde, ya da bana gelen danışanlarımın paylaşımlar sırasında aktardıklarından çıkardığım sonuç şu ki; biz insanlar zamanımızı nasıl…
Fobik bozuklukların temel özelliği, kaygı bozukluklarında serbest olan kaygının bir duruma veya kişiye bağlanmasıdır.
Stres, organizmanın bedensel ve ruhsal sınırlarının tehdit edilmesi ve zorlanmasıyla ortaya çıkan bir gerginlik durumudur. Tehlike ile karşılaşınca canlı kendini…
Alt ıslatma (enürezis) istemsiz ve uygunsuz idrar kaçırma olarak tanımlanır. Gece olduğunda “nokturnal enürezis”, gündüz olduğnda “dı̇ürnal enüresı̇z” adını alır.…
Çocukta bu belirtilerden bir tanesi olabileceği gibi, iki tanesi veya üç tanesi de olabiliyor. Çocuk okuyamıyor ancak yazıyor, yazıyor ancak…
İnsan; tarih boyunca hakkında yargılamalar ve tanımlamalar yapılan, tüm felsefi akımlar, ideolojiler ve hatta sanat anlayışları tarafından bir kalıba sokulmaya…
Amerikalı Psikoterapist Richard Earskine, bir grup psikoterapist ile birlikte danışanların terapide en çok dile getirdikleri ihtiyaçları incelediklerini ve bu ihtiyaçları…
2011-2012 eğitim öğretim yılı içinde ilk kez ülkemizde uygulanan 4+4+4 sistemi, 66 ayı dolduran çocukların birinci sınıf olmasını zorunlu kıldı.…
Obsesif kompulsif bozukluk(OKB) DSM-IV-TR(Amerikan Psikiyatri Birliği: Psikiyatride Hastalıkların Tanımlanması Yeniden Gözden Geçirilmiş Dördüncü Baskı)’de Anksiyete Bozuklukları başlığı altında ele alınan…
Başlıca özelliği ergenlik ve ergenlik sonrasında başlar, değişik durumlarda ortaya çıkar. Üstünlük duygusu beğenilme gereksinimi ve empati (Başkalarının isteklerini, duygularını,…
Erkekte sertleşememe sorunu, sürekli olarak veya yineleyici bir biçimde, yeterli sertleşme sağlayamama veya cinsel ilişki bitene kadar sertleşmeyi sürdürememe durumuna…